Sadece pastörize sütleri tüketin!..
 

Türkiye’de yeterli miktarda temiz ve sağlıklı süt üretilmiyor.
Sağlık kurallarına uyulmadan sağılan sütler, yine sağlık koşullarına uyulmadan fabrikalara, mandıralara taşınırken içindeki mikroplar hızla çoğalıyor. Mandıralarda değil ama peynir fabrikalarında pastörize edilen sütlerdeki mikroplar ölse bile bu sütlerden imal edilen süt mamulleri kaliteli ve lezzetli olmuyor. Süt, çabuk bozulan gıdaların başında geliyor. Bu nedenle ineğin beslenmesinden sağılmasına, sağıldıktan sonra sütün işlenmesine kadar geçen tüm aşamalarda sağlık kurallarına harfiyen uyulması gerekiyor. Ancak kişi başına süt ve sütlü mamul tüketiminde AB ülkelerinin çok gerisinde olan ülkemizde, bu konuda sağlık kurallarına pek uyulmuyor. Biraz tembellikten, biraz cehalatten, daha çok da maliyeti düşürmek endişesinden kaynaklanan nedenlerle çoğu zaman temiz olmayan süt ve süt mamulleri tüketiyoruz.

İki altın kural var
Ülkemizde tarım ürünlerinde, çok yaygın olarak salmonella ve aflatoksin var.
İnsanların yediği gıdaların bile denetlenmediği Türkiye’de hayvan yemlerinin sağlıklı olup olmadığına hemen hiç bakılmıyor.
Tavuk besleyen büyük çiftlikler, tavuk yemlerinde salmonella ve aflatoksin olup olmadığını kontrol ederken köylerdeki inekler ne bulurlarsa onu yemek zorunda kalıyorlar. Toprak damlı, havasız kerpiç ahırlarda, temiz olmayan yemlerle beslenerek hastalanan ineklerin sütü de pek temiz olmuyor.
Sağlıklı süt için birinci kural ahır temizliği. Ama temiz ve mikropsuz süt için ahır ve inek temizliği yeterli olmuyor. İneğin memesinden çıktığı anda sıcaklığı 33-34 derece olan sütün çok beklemeden soğutulması gerekiyor. Aksi takdirde sütün içinde bulunan mikroplar hızla üreyerek çoğalıyor.
Soğutma tankı pahalı
Bir miligram sütteki bakteri sayısının 100 bini geçmemesi gerekirmiş. Sağılan süt soğutulmazsa, mandıra ya da fabrikaya taşınana kadar bir miligram sütün içindki bakteri sayısı 100 milyona ulaşırmış. Yol boylarında gördüğümüz, üzerinde Bahçıvan, Teksüt, İçim Süt, Pınar, Sütaş, Tahsildaroğlu, Kaysüt, Danone gibi ünlü firmaların adı yazılı olan süt tankerleri, işte bu şekilde soğutulmuş sütleri taşırlarmış.
Cevdet Arınık, ’Soğutulmadığı için mikrobu çoğalan süt, fabrikada pastörize edilse bile bu sütten yapılan peynir ve yoğurt kaliteli ve lezzetli olmaz. Bu nedenle sütün sağıldığı köyde soğutulması zorunludur’ diyor.
Paslanmaz çelikten yapılan 6 tonluk bir süt soğutma tankının fiyatı 16 bin euro imiş. Büyük bir işletmenin 100 köye soğutma tankı koyduğunu düşünün. Ortaya çok büyük bir maliyet çıkıyor.
İşte işin püf noktası burada.

Maliyetten kaçınca...
Bu maliyetten sakınan irili ufaklı pek çok firma, köylerden topladığı sütü, işleyeceği yere soğutmadan getiriyor.
Kayıt dışı çalışarak SSK ve Maliye giderlerinden kurtulan irili ufaklı pek çok firma, soğutulmamış sütün yanı sıra daha başka yöntemlerle de maliyeti düşürerek pazarda fiyat kırıyorlar. Bunlar, sağlık kurallarına uyarak kayıtlı çalışan firmaların satışlarını olumsuz yönde etkilerken halk sağlığını da tehdit ediyorlar.
Kaynak:Milliyet 19 Temmuz 2004

 
Süper Teyze 280
Annesi hasta olduğu için,evde yemekleri günlerdir Alara ve babası yapıyorlardı. Alara o gün çikolatalı puding yapmak istedi. Babası da izin verdi. Ancak küçük kız puding tarifini okuduktan sonra, ya devam >>
 
 
 
Sende dün ile bugünün farklı olmadığını düşünüyorsun?
Evet, çok sıkıcı
Hayır, her zaman fark var
Bilmem ki.
 
    
 
 

Copyright (C) 2024 Kumsaati Ltd. Şti. Her Hakkı Saklıdır.