Küresel ısınma tehditi ne boyutta?
  Küresel ısınma ve iklim değişimleri yeni bir çevresel tehdit olarak tartışılıyor. Atmosferdeki karbon dioksit (CO 2) düzeyi yükseldikçe dünyada sıcaklığın arttığı gözleniyor. En sıcak 14 yıl 1980’lerden bu yana yaşandı. Rekor sıcaklık dalgaları, buzulların erimesi ve yıkıcı fırtınalar bilim çevrelerini ’havadan sudan’ konular üzerinde daha çok durmaya zorluyor. Türkiye bu gelişmelerden nasıl etkileniyor?

Dünyayı çevreleyen hava katmanına baktığımızda herkes atmosferin uçsuz bucaksız olduğunu düşünür. Oysa bulunduğumuz noktadan atmosferin ilk tabakası, yani yaşam için gerekli en önemli kısmın, suyun çevriminin olduğu troposfer dediğimiz alan 11 kilometre kalınlığında ve Bakırköy’den daha uzakta değil. Dünyanın yarıçapını düşündüğümüz zaman bir elmanın kabuğu kadar ince bir katman. Atmosfer dipsiz bir kuyu gibi düşünülmesin.

Eskiden yaklaşım şuydu: Yüksek fabrika bacaları yaparak, kirli havayı yerden uzağa verip kaybolacağı düşünülüyordu. Bu yanlış, çünkü atmosferin çok ince, kırılgan bir yapısı var.
Küresel iklim değişikliğini magazin malzemesi olarak kullanma lüksümüz yok. Ciddi bir sorun. Amerika’da şu anda bir kampanya var: ’Annenizi dinleyin’ Anneniz kızar ya, ışığı kim açık bıraktı, televizyon niye kapalı değil? diye... Tasarrufa yönelik. En temiz enerji, kullanılmamış enerjidir! Türkiye’de de benzer eğilimleri güçlendirilebiliriz. Fosil yakıt tüketimini azaltabiliriz.
Kaynak:Haber Turk 9 Ağustos 2004
 
Süper Teyze 385
Titiz müşteri,gittiği lokantada yemeğini ısmarladıktan sonra, tabağının yanında duran çatal ve bıçakları masa örtüsüyle temizlemeye başladı. O sırada kimsenin kendisini görmediğini sanıyordu ama az  devam >>
 
 
 
Sende dün ile bugünün farklı olmadığını düşünüyorsun?
Evet, çok sıkıcı
Hayır, her zaman fark var
Bilmem ki.
 
    
 
 

Copyright (C) 2024 Kumsaati Ltd. Şti. Her Hakkı Saklıdır.