BİR ZAMANLARIN SAVAŞÇI TUGAYI ŞİMDİ ÖĞRETMEN
 


1700 metre yükseklikte dağların arasında kurulu Hakkari Orduevi’ndeyiz. Bir masanın etrafında, Hakkari Dağ ve Komando Tugayı Komutanı Tuğgeneral Tuncer Erinmezler ve Yüzbaşı Hüseyin Ormancı ile oturuyoruz. Erinmezler bir ara Ormancı’ya dönüyor ve sert bir sesle "Hüseyin, senden bu yıl hatırı sayılır 50 üniversiteye giriş bekliyorum. Anlaşıldı mı" diye bir emir veriyor. ormancı, "Anlaşıldı Komutanım diye bağırıyor. Tuğgeneral, "Hatırı sayılır dedim Hüseyin, iyi üniversiteler olacak yani, tamam mı" diye ısrar ediyor. Yüzbaşı, bir kere daha "Anlaşılmıştır Komutanım" diye yüksek sesle yanıtlıyor.


Tuğgeneral Erinmezler, Afganistan’a ilk giden komutan. Altı ay önce geldiği Hakkari’de de hemen işe koyulmuş. Kendinden önce başlatılan Mehmetçik Dershanesi projesini geliştirmiş, elinden ne geliyorsa yapmış. "Bu çalışma Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ülke çapında eğitime destek için başlattığı programın bir parçası. Benim yerime kim gelse aynı görevi harfiyen yerine getirirdi" diyor.


4 YILDA 2000 ÖĞRENCİ

Mehmetçik Dershanesi, 2000 yılında faaliyete geçmiş. Parasızlık yüzünden dershaneye gidemeyen gençlerin üniversiteye hazırlanması için Hakkari merkezinde bir ilkokulun üst katında hizmet veriyor. Başlangıçta sadece üniversiteye hazırlık kursu verilirken bir yıl içinde kapasitesini artırarak, ÖSS ve Lisansüstü Eğitim Sınavı (LES), Lise Giriş Sınavı (LGS), İncilizce Yabancı Dil Sınavı (YDS) ve İngilizce kursları başlığıyla dört grup halinde ders vermeye başlamış. Şu anda 612 öğrencinin eğitim gördüğü Mehmetçik Dershanesi’ne çok büyük bir ilgi var. Kayıtların kapanmasından sonrada çok sayıda öğrenci başvurmuş. Önümüzdeki dönemde kapasitenin artırılması planlanıyor. Dört yıl içinde farklı yaş ve gruplardan toplam 2000 öğrenciye ulaşılmış.


HATTA GÖNÜLLÜ KALANLAR BİLE VAR.
Öğrencilerle öğretmenlerin dershanedeki ilişkisi mükemmel. Bir dönem önce görevini tamamlayan öğretmenleri öğrenciler gözyaşlarıyla uğurlamış. Uğurlamaya 2000’e yakın Hakkarili gelmiş. Öğretmenlerin de öğrencilerini bırakması kolay olmuyor.


Hatta herkes askerlikte şafak sayarken hizmet süresini kendi kendine uzatan bir öğretmenin hikayesini anlatıyorlar. Geçen yıl askerlik için İngiltere’den gelen bir öğretmen, görev süresi dolunca Hakkari’ye veda eder. Kurs döneminin bitimine bir buçuk ay vardır. Dönemi tamamlamadan gittiği için ayrılırken çok üzgündür. Bir hafta sonra tugaya telefon ederek, "Komutanım, işimden iki ay ek izin aldım. Çocuklar rüyama giriyor. İzin verirseniz gelip öğrencilerimi kurstan mezun etmek istiyorum" der. İzin çıkınca da soluğu tekrar Hakkari’de alır. Sınav bitince tekrar İngiltere’ye işinin başına döner.


Hem öğrencilerin hem de öğretmenlerin bunca emeği karşılıksız kalmıyor elbet. Çoğu Türkçe’yi ilkokul sıralarında söken bir sürü genç, bu kurstan faydalanarak üniversiteye giriyor. Çoğu Hakkari’nin dışına hiç çıkmamış. İstanbul’u gören öğrenci yok. Öğrenciler Hakkari merkezden ya da civar ilçelerden geliyor kursa. Tüm şartlarını çocuklarının okuması için seferber eden aileler de ellerinden geleni yapıyor. Örneğin şehre uzak köylerde yaşan bir baba, biri lise mezunu üç kızı kursa girme şansını elde edince, hayvanlarını satarak onlara şehirde ev tutmuş.


İSTANBULLU ÖĞRENCİLERDEN ÇOK FARKLILAR SORU SORUYOR, HER ŞEYİ MERAK EDİYORLAR


Dershane öğretmenlerinden kısa dönem erbaş Niyazi Karaz, İstanbul Üniversitesi Coğrafya Bölümü mezunu. Eğitim Bilimleri dalında yüksek lisans yapmış. Askerlikten önce Beyoğlu İtalyan Lisesi’nde coğrafya öğretmeniymiş. Mesleki olarak Hakkari’de bambaşka bir deneyimden geçtini düşünüyor. Çocukların azmi karşısında şaşkın: "İtalyan Lisesi’nde neredeyse tüm öğrencilerin bir yurtdışı bağlantısı var. Ama Hakkari’deki çocuklar denizi hiç görmemişler. Kent diye bildikleri tek yer burası. Ama dünyada neler olup bittiğini İstanbul’dakilerden çok daha iyi biliyorlar. Durmadan soru soruyor, her şeyi merak ediyorlar"


ADIMI UNUTMAYIN BİR GÜN YİNE DUYACAKSINIZ...

Dershane öğrencilerinden Sevim Güldal, Hakkari Lisesi mezunu. İkisi kız dört kardeşi var. Hepsi okuyor. Sevim en büyükleri. Edebiyat okumak istiyor, yazar olmayı hayal ediyor. "Yeryüzünün ötesindeki dağlarda büyümüş bir insanın bu dünyaya söyleyeceği yeni bir şey olmalı. Bu sözler şimdilik şekillenmedi. Çünkü içimizdeki yolculuk henüz tamamlanmadı. Ama, zamanla söz şekillenecek ve ben de meramımı anlatabileceğim. Adımı hiç unutmayın. Bir gün mutlaka duyacaksınız ismimi ve ’Hakkari’de bir kız vardı. Gözlerini, bir türlü aşamadığı dağlara dikip bakardı. İşte bu o kız. dağları da aşmış sözleri de...’de diyeceksiniz."

 
Süper Teyze 162
Otoyolun kenarına geldiklerinde çocuk salyangoz annesine sordu : - Karşıya geçecek miyiz anneciğim ? - Mümkün değil ! dedi anne salyangoz. İlk otobüs sadece 4 saat içinde burada olur.  devam >>
 
 
 
Sende dün ile bugünün farklı olmadığını düşünüyorsun?
Evet, çok sıkıcı
Hayır, her zaman fark var
Bilmem ki.
 
    
 
 

Copyright (C) 2024 Kumsaati Ltd. Şti. Her Hakkı Saklıdır.