Türklerin eşya aşkı depremde can alıyor
 

Uzmanlara göre, Japonya’da depremlerin en az hasarla atlatılıp Türkiye’de çok ölüm olmasının bir nedeni de, Türklerin ev eşyalarına duyduğu derin aşk!

Kocaeli Üniversitesi İç Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Deniz Demirarslan’ın, Japonya ile Türkiye’nin depremsellik açısından konut ve eşya kullanım alışkanlıklarını incelediği çalışması, çarpıcı tespitler içeriyor.
Japonlar, geleneksel yaşam şekilleri ve Kobe depreminde verilen kayıpların etkisiyle evlerinde "az çoktur" ilkesini benimseyerek en az eşyayla hayatlarını sürdürüyorlar. Türkler ise yaşanan onca derse rağmen, evlerin her yerini vitrin, büfe gibi depremde katile dönüşen eşyalarla dolduruyor.
Uzmanlar, Japonya’da büyük depremler az hasarla atlatılırken, Türkiye’de rekor ölümlerin yaşanmasının bir nedeni olarak da halkımızın ev eşyalarına duyduğu derin aşkı gösteriyor.

 JAPONYA

Gelenek ve göreneklere de bağlı olarak az sayıda, hafif, çok işlevli mobilyalar kullanılıyor.
Yatma eylemi mobilyadan çok döşek, yastık ve yorganla gerçekleşiyor; bunlar sürme kapaklı gömme dolaplarda depolanıyor.
Televizyon, video, müzik seti gibi iletişim araçları özel kapaklı alçak mobilyalarda tutuluyor.
’Az çoktur’ ilkesi benimseniyor. Özellikle toplu konutlarda kullanım alanları 40-60 metrekare. Batı tarzı mobilyalar ihtiyaçlar ölçüsünde kullanılıyor.
Mutfaklarda da tezgâh altı dolaplar ile büfe tarzı alçak depolama elemanları var. Tezgâh üstü dolap hiç yok gibi.

 TÜRKİYE

Ailelerin statüsünü simgeleyen yegâne mekân olan salon, giderek önemini artırdı. Büfe ve vitrin, statü belirleyici en önemli mobilya olmuştur.
Batı’dan gelen her ürün yaşam kültürümüzle uyuşmasa da alınarak konutlara yerleştiriliyor. Sayısız cam, porselen, gümüş gibi süs eşyaları en önemli köşelerde sergilenmek üzere hantal eşyalarla birlikte yerini alıyor.
Mutfaklar yemek kültürümüzle uyuşmayan mikrodalga, fırın, fritöz, mutfak robotu gibi elektrikli aletlerin işgali altında.
Evlerde depolama imkânları yetersiz kaldığı için yatak odaları, banyolar, tuvaletler hatta balkonlar bile birer eşya yığını...
Kaynak:Milliyet 28 Mart 2005

 
Süper Teyze 120
Eski bir avcı olan dedesi Mert’e anlatıyordu : - Hiç unutmam o yıl korkunç kar vardı ! Ben de Bolu’nun dağlarında ava çıkmıştım. Birdenbire karşımda tam sekiz tane vahşi kurt belirdi. Keskin dişl devam >>
 
 
 
Sende dün ile bugünün farklı olmadığını düşünüyorsun?
Evet, çok sıkıcı
Hayır, her zaman fark var
Bilmem ki.
 
    
 
 

Copyright (C) 2024 Kumsaati Ltd. Şti. Her Hakkı Saklıdır.