SARI-turuncu karışımı saçlarını ‘üç numara’ kestirmiş. Oysa 16 saat önce, beyazperdede omuzundan aşağı hafif dalgalı inen gür saçları, değme kadının sahip olmak için servet harcayacağı kadar görkemliydi. ‘Niye kestirdiniz?’ dediğimde dudak bükerek ‘Film bitti. Gerçek yaşama döndüm. Böyle çok daha rahatım’ diye yanıt veriyor.
Brad Pitt’le bir otel odasında, küçük bir yabancı gazeteci grubuyla sohbet ediyoruz. Aktör, son filmi ‘Troy’ (Truva) ile ilgili tecrübe ve izlenimlerini şöyle anlatıyor:
‘Çok etkilendim bu hikayeden. Canlandırdığım karakter, bu tarihsel olayın odağını teşkil ediyordu. Şimdiye kadar üslendiğim en zor rol, bu oldu.’
Brad Pitt’in sözünü ettiği hikaye, antik dönem şairi Homeros’un tüm zamanların edebiyat şaheseri olarak kabul edilen ‘İlyada’ destanı idi. Brad Pitt, MÖ 8’inci yüzyılda yazılan bu destandan esinlenerek çekilen ‘Troy’ filminde, ölümsüz cengaver Aşil (Akhilleus) rolünü canlandırdı.
Türk gazetecisi olduğumu söylediğimde, Brad’ın turkuvaz mavisi gözleri ışıldıyor ve iki eliyle elimi sıkarak heyecanla devam ediyor:
- Troy’un gerçek yerini görmek istiyorum. Mutlaka Türkiye’ye gideceğim. Yeni film projelerim var. Onları tamamlayıp Türkiye’yi gelecek yıl ortasında ziyaret edeceğim. Troy Karadeniz’e yakın değil mi?..
‘Hayır’ diyorum, not defterime süratle bir Türkiye haritası çizdikten sonra anlatıyorum:
‘Karadeniz kuzeyde, Marmara Denizi, Çanakkale Boğazı ile Ege’ye açılıyor. Troy Çanakkale’de. Sol tarafta Yunanistan, aşağıda Akdeniz.’
Brad’in gözü haritada. Düşünceli tavırla, ‘Karadeniz’de değil öyleyse’ diyor.
Brad, bu filmde ölümsüz savaşçı Aşil’i oynamak için yüksek kalorili perhiz ile 10 kilo aldığını, kas güçlendirici egzersizlerle kol, pazı, göğüsve bacak adalelerini geliştirdiğini söylüyor:
’Aşil rolü hayli zorladı beni. Kılıç ve mızrak kullanmasını öğrendim. İkili mücadelede hep ben çıktım kamera karşısına, dublör kullanmadım. Vücudumun Aşil’in gücünü yansıtması için altı ay çalıştım.’
Troy, Meksika ve Malta’da çekildi
Troy filminin yüzde doksanı Malta Adası ve Meksika’da çekildi. İç sahneler ise Londra’da stüdyoda tamamlandı. Yapımcı ve yönetmen Wolfgang Peterson, Politik istikrarsızlık nedeniyle filmi Türkiye’de çekmediğini söyledi. Peterson, ‘Ayrıca Türkiye’nin lojistik ve altıyapı eksikliği Malta ve Meksika’yı seçmemize sebebi oldu’ yanıtını verdi.



KAYNAK: Hürriyet 02 Mayıs 2004