Eurovision’un 50’nci yılı nedeniyle, 50 yılın birincileri arasından seçilen 14 şarkı ve sanatçı, ekimde Danimarka’da tekrar yarışacak. ABBA ve Celine Dion gibi isimlerin katılacağı finalde Sertab Erener de var. Erener, ‘Onlarla aynı yarışmada olmak, hiç iyi bir psikoloji değil’ diyor.

- Eurovision birincileri yarışmasında ABBA ve Celine Dion gibi önemli rakipleriniz var. Kendinizi nasıl hissediyorsunuz, hazırlıklarınızı tamamladınız mı?

Açıkçası ABBA ve Celine Dion ile aynı yarışmada derece kovalayacak olmak, hiç iyi bir psikoloji değil! Ayrıca organizasyonla ilgili karışıklıklar var. Her gün kurallar değişiyor. Tam olarak ne yaptıklarını bilmiyorlar. Organizasyon tam şekillensin, ondan sonra ben de yapmam gerekenler konusunda çalışmalara başlayacağım. Canlı performans mı olacak, yoksa banttan mı, o bile belli değil henüz. Eğer canlı okuyacaksak şarkıları, ona göre oturup çalışmam gerek.

- Size göre yarışmanın favorileri kimler?

Bana kalırsa, birincilik için başı ABBA ve Celine Dion çekecek. Ben de ilk beşe girmeye çalışacağım. Bu yarışmada her ülke kendi ülkesinin şarkıcısına oy verebilecek, bu önemli bir detay...

TEK ALBÜMLE MADONNA OLUNMAZ

- Son zamanlarda birçok şarkıcıya sadece sahnede olmak yetmiyor. Sizin de farklı projeleriniz var mı?

Var... Bir televizyon programı yapmak niyetindeyim. Bunun üzerinde çalışıyorum. Bir de Stefano E. D’Anna, İstanbul’da bir üniversite açacak. Kendisiyle tanıştım, bana üniversitenin kurulmasına yardım edip edemeyeceğimi sordu. Ben ve Demir (Demirkan) bu üniversitenin hazırlık aşamasında danışman olarak görev yapacağız. Üniversite kurulduktan sonra da çalışmaya devam edeceğiz. Sanıyorum kuruluşu birbuçuk yılımızı alır.

- Türk sanatçılarının yurtdışına açılamaması konusunda farklı nedenler ortaya atılıyor. Bunlardan biri de menajerlik sisteminin tam oturtulamaması...

Kendi adıma bunun pek önemli olduğunu sanmıyorum. Bence konu daha çok üretimle ilgili... Bir sanatçı bunu gerçekten istiyorsa, kimse önünde duramaz. Bizim asıl sorunumuz, ilk albümle yurtdışında tanınmayı istemek. Böyle bir şey yok! Yurtdışında satılacak üç, belki de dördüncü albümden sonra dünyada tanınmaya başlarsınız. Kimse tek albümle Celine Dion veya Madonna olamaz. Dışarıda yaşamak da önemli. Oranın havasını solumak, insanların ne istediklerini bilmek gerekir. Ben de ocakta ikinci İngilizce albümüm için stüdyoya gireceğim.

KLİP ÇEK, ŞANIN YÜRÜSÜN

- ‘Aşk Ölmez’ albümünüzün üçüncü klibini ‘Kim Haklıysa’ya çektiniz. Bu albüme daha kaç klip gelecek?

Ne kadar yapabilirsek... Dediğin gibi bununla üç oldu. Üç tane daha çekip, altıya tamamlamak niyetindeyiz. Umarım olur.

- Ne kadar çok klip, o kadar çok albüm satışı... Siz de böyle mi düşünüyorsunuz?

Avrupa ve Amerika’da fazla klip çekmenin albüm satışlarına faydası var, ama Türkiye’de bunun satışlara pek faydalı olduğunu düşünmüyorum. Burada çok klip çekmek aslında ‘şanımız yürüsün’ düşüncesinin bir ürünü!

PİYANOYA MERAK SARDI

Sertab Erener ‘Aşk Ölmez’ albümünün üçüncü klibini geçtiğimiz günlerde ‘Kim Haklıysa’ adlı şarkısına çekti. Silahtarağa Elektrik Santrali’nde çekilen, Devrim Yalçın’ın yönetmenliğini üstlendiği klipte piyano da çalan Erener, ‘Konservatuvarda piyano eğitimi almıştım. Şimdilerde bu işe yeniden ağırlık verdim. Piyano sadece klipte kalmayacak, yakında bunu sahneye de taşıyacağım’ dedi. 
Kaynak:Hürriyet 26 Eylül 2005