Pınar yazdı: Çocukluğu yaşamak...
  Merhaba!
Sizlere derste Türkçe öğretmenimizle konuştuğumuz bir konuyu yazmak istiyorum: Konu çocukluk şiiriyle ilgili idi.Şair içindeki çocukluk özlemini dile getiriyordu.Belki biliyorsunuzdur.Hani "Affan dedeye para saydım , sattı bana çocukluğumu" diye başlayan...Konu döndü dolaştı bizim çocukluğumuza geldi.İçinden gelen anlattı.Sonra da çocukluğumuzu anlatan bir kompozisyon konusu verildi.

Ama dersin büyük bölümü çocukluğu yaşamak konusuna gitti.İyi de oldu.Hoş bir sohbet ortamı vardı sınıfta.Öğretmenimiz kendi çocukluğunu anlattı.O yıllarla şimdiki yılların karşılaştırılması yapıldı.Türkçe öğretmeni kendi yaşadığı çevreden bahsetti.Oyun oynamayı çok sevdiğini , ödevi bitince hemen dışarıya oyun oynamaya çıktığını,o zaman sokakların daha güvenli olduğunu , eve sadece yemek yemek için girdiğini açıkladı.Bu durumlarda derslerini kesinlikle ihmal etmediğini belirtti.Anladığım kadarıyla o zamanın şartları oyun oynamaya daha elverişliymiş.

Artan trafik , sokakların güvenli olmayışı, hızlı nüfus artışı şu zamanlarda büyüklerimiz gibi biz çocuklar için de büyük sıkıntılar oluşturuyor.Ayrıca sadece bizim ülkemizde değil yeryüzündeki pek çok çocuğun acıdan kıvrandığı da bir gerçek.Biz çocukların bir kısmı çocukluğunu doya doya yaşarken bir kısmı da bulunduğu şartlar nedeniyle yaşayamıyor.Eğitim olanakları da sınırlı pek çok çocuk var.O halde onların bu durumlarının düzeltilebilmesi için  herkes elinden gelen bağışı  yetkili kuruluşlara vermelidir.Bunun yanında en büyük manevi destek olan sevgi unutulmamalıdır.
Yazan: Y.Pınar Solakarı
 
 
 
Süper Teyze 218
Yavru tarla faresi bir gece annesiyle birlikte yürüyüşe çıkmıştı. Tatlı tatlı sohbet ederek yürürlerken, başlarının üzerinden bir yarasanın uçtuğunu gördüler. Yavru fare çok heyecanlandı : - İşte devam >>
 
 
 
Sende dün ile bugünün farklı olmadığını düşünüyorsun?
Evet, çok sıkıcı
Hayır, her zaman fark var
Bilmem ki.
 
    
 
 

Copyright (C) 2024 Kumsaati Ltd. Şti. Her Hakkı Saklıdır.