Çocuklar keşfetti: Satrancın ikinci baharı
 

Satranç okullarda seçmeli ders olunca ’şah’landı. 2000’de toplam 1200 olan lisanslı sporcu sayısı 105 bine fırladı. Satrancın Türkiye’de yeni kaleleri Diyarbakır, Batman, Mersin ve Siirt.

Türkiye’nin 2000 yılında toplam 1200 lisanslı satranççısı vardı. Türkiye Satranç Federasyonu (TSF), 54 federasyon arasında 50. sıradaydı. ’Zekâ oyunu’ satranç, son beş yıl içinde okullar, kafeler ve gençlik merkezlerinde yayılmaya başladı.
TSF Başkanı Ali Nihat Yazıcı’ya göre, satrancın geçen yıl ilk ve orta dereceli okullarda ’seçmeli ders’ olarak kabul edilmesi ile lisanslı santranççı sayısı artmaya başladı. Lisanslı satranççılar 2001 yılında 8 bin, 2002’de 12 bin, 2003’te 19 bin, 2004’te 28 bine ulaştı. 2005 yılına girilirken dörde katlanarak 105 bini buldu.

Tek rakibi futbol!
Yazıcı, satrancın şu anda futboldan sonra ilgi toplayan ikinci spor dalı olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Lisanslı sporcuların büyük bir bölümü ilk ve ortaöğretim öğrencisi. Yine toplam sporcu sayısının yüzde 18’i 10, yüzde 16’sı 12, yüzde 15’i 14, yüzde 12’si 16, yüzde 5’i 20, yüzde 12’si 30, yüzde 8’i 40, yüzde 4’ü 50 yaş altında. Yüzde 10’unu da 40’ın üzerindeki sporcular oluşturuyor. 2008 yılındaki lisanslı satranççı hedefimiz 1 milyon."
Satrancın en çok rağbet gördüğü kentler doğu ve güneyde. Diyarbakır 1400, Batman 1350 ve Mersin 1152 satranççı ile önde. Satranç liginde takımı olan Siirt de doğunun bir diğer satranç meraklısı kenti. Yazıcı’ya göre bu ilginin nedeni satrancın ucuz olması ve kulüplerin iyi çalışması.

Bu, bir yaşam biçimi
Deniz Lisesi öğrencileri 16 yaşındaki Yiğit Yazgı ve 17 yaşındaki Mehmet Coşkun, ilkokulda başlayan satranç meraklarının artık bir yaşam biçimine dönüştüğünü anlatıyor. Pek çok Türkiye şampiyonluğu bulunan Kadıköy Anadolu Lisesi öğrencisi 18 yaşındaki Ertan Tanrıkulu ise temkinli: "Lisanslı sporcu sayısının artması, satranç tutkunluğu anlamına gelmiyor. Satrancı okul dışında da sürdürmek gerekli."
Kaynak: Radikal 17 Ocak 2006

 
Süper Teyze 32
Gülin hastaydı. Yatağında yatıyor annesi de başucunda oturmuş onun sevdiği şarkıları mırıldanıyordu. Gülin birden doğruldu : - Anneciğim bir şey sorabilir miyim ? - Tabi yavrucuğum ! - Artık uyuy devam >>
 
 
 
Sende dün ile bugünün farklı olmadığını düşünüyorsun?
Evet, çok sıkıcı
Hayır, her zaman fark var
Bilmem ki.
 
    
 
 

Copyright (C) 2024 Kumsaati Ltd. Şti. Her Hakkı Saklıdır.