Bir denizaltı gibi
 

Uzun süren bir sessizliğin ardından "Hafif Müzik" albümünü çıkaran Vega’nın yolculuğu bir denizaltıyı hatırlatıyor.

Rock ikilisi Vega’nın hikayesi uzun süren sessiz ve derinden yol alışıyla bir denizaltıyı anımsatıyor. Bu denizaltının suyun yüzeyinde olmadığı anlar bile, sevenleriyle aralarındaki sıra dışı sevdaya dahil.

Bu sevda ikilinin sevenleriyle arasında ilginç bir gönül bağı oluşturmuş; hem de kodlanmış bazı kelimelerle konuşacak kadar ileri derecede. Neye perhizli oldukları konusunda herhangi bir ipucuna rastlanmasa da, sitelerde ve forumlarda Vegateryan adını benimsiyor bu fanlar.

Ying-yang çifti
Bir tanesi remiks olmak kaydıyla dört albüm çıkararak, Türk rock’ının umut vaat etmeyi bir milim geride bırakmış ismi Vega’nın bir demo projesi olduğu günlerde karşılarına çıkan iki kişi kaderlerini değiştirmiş; "Tamam Sustum"da Murat Akad, "Tatlı Sert"te Teoman tutmuş ellerinden. Ancak plak şirketlerindeki talihsizliklerden dolayı kalıvermişler ortalık yerde. Bu albümler piyasada bulunmuyor.

Uzun sessizliğin ardından çıkan Sony BMG etiketli yeni albüm "Hafif Müzik", raflarda üç ayı geride bıraktı.

Kolektif çalışmaya biraz ürkek Vega. Gönüllerinden çok isim geçse de, bu duygu teşebbüse ayak bağı oluyor. Üçten iki kişiye inmişler; son albümde Mert aralarında yok. Bazı parçalarda bası İlker Ölmez çalmış. Önceki albümün remikslerini yapan Serkan Hökenek yapımcı koltuğunda.

İlk iki albüme göre belirgin olarak ilerde "Hafif Müzik". Öncelikle Vega’nın kendini dışarıdan görebilme, boy aynasında bakma, kılığına kıyafetine çekidüzen verme, hepsinden önemlisi esin kaynaklarını zenginleştirme mesaisine işaret ediyor bu çalışma. Netice olgunlaşmalarına yardımcı olmuş. Teknik olarak da aynı şeyler geçerli.

Vega birbirlerini ying-yang gibi tamamlayan evli bir çiftin tek oğlu. Çocuğun selameti konusundaki çekişmeler, onlar için diğer sorunları çözüyor; birlikte yaşamı kolaylaştırıyor olmalı. Müziği bir nevi psikolog olarak kullanıyorlar. Çünkü şarkılardaki ağırlıklı hedef kendileri, kendi iç dünyaları.

Rahat ve sıkıntılı
Bir yandan rahat, diğer yandan sıkıntılı ve karanlık bir hava esiyor albümde. Bu özellikle üzerinde düşünülerek yaratılmış bir şeye benzemiyor. Belli ki, her zaman mutlu ya da mutsuz olmayışa işaret ediyor bu şarkılar. Biraz da ruh hallerinin taban ve tavan arasındaki oynayışına, bazen üzgün, bazen sevecen, bazen kindar, bazen çocuksu oluşların izdüşümü satırlar, pişmanlık, kalabalık içinde yalnızlık ve içe kapanıklık hissi verirken, huysuzluğa ev sahipliği yapan bir tedirginliğin kokusunu yayıyorlar.

Şarkılar ahkam kesmemesi, ikilinin de çok havalı olmamaya da özen göstermeleri iki artı puan. Oyun oynarcasına tınlayan şarkılar gücünü buradan alıyor. Somut bir hadisenin çıktısı gibi duran "’Serzenişte", albüm içinde hatta tüm Vega şarkıları arasında münferit bir örnek. Biraz ticari, biraz alaturka, piyasa taleplerine sempatik görünme, ayak uydurma güdülü. Candan Erçetin çağrışımlı haliyle diğer şarkıların bin ışık yılı uzağında.

Ufukta tam yol giden bir denizaltı görünüyor; uzaklara ve suyun altına değil, ötelere ve ilerilere gitmesi dileğiyle. 
Kaynak: Milliyet 19 Mart 2006

 
Süper Teyze 463
Elif dedesiyle birlikte hayvanat Bahçesini dolaşıyordu. Timsahlara baktıkları sırada , hayvan bakıcılarından biri Elif’in dedesini uyardı : -Bu timsahlar isterlerse, koca bir domuzu bir lokmada yut devam >>
 
 
 
Sende dün ile bugünün farklı olmadığını düşünüyorsun?
Evet, çok sıkıcı
Hayır, her zaman fark var
Bilmem ki.
 
    
 
 

Copyright (C) 2024 Kumsaati Ltd. Şti. Her Hakkı Saklıdır.