Türkiye de dahil olmak üzere Avrupa’nın tamamı ve dünyanın pek çok ülkesi hep birlikte yaz saatine geçti. Amaç, gün ışığından daha fazla yararlanmak, hayatı daha verimli yaşamak ve tabii ekonomik olarak güne daha erken başlamanın getirisinden yararlanmak.

26 Mart gecesi hepimiz 1 saat daha az uyuduk ve evlerimizdeki işyerlerimizde saatleri, video kaydedicilerin müzik setlerinin ve otomobillerdeki saatleri yeniden ayarlamak için saatlerce uğraştık. Peki, ama başka neler yitirdik?

Uzmanlar bir kere, vücut saati denilen şeyin kafasının karıştığını ve uyu-uyan döngüsü denilen şeyin de rayından geçici de olsa çıktığını belirtiyorlar. Bunun da yaz saatine geçiş sonrasındaki birkaç gün içinde trafik kazalarında ciddi bir artışa yolaçtığı belirtiliyor.

Yine, yapılan bir bilimsel araştırma, dünya çapında borsalarda da az da olsa bir düşüş yaşandığı yönünde. Örneğin Londra’da FTSE-100 endeksi, bu uygulamaya gidilen 25 yılın 15’inde yaklaşık binde 77 oranında düşmüş. Bunun bir nedeni de yaz saatine geçiş günlerinin borsalarda ilk çeyreğin sonuna denk gelmesi ve satış eğiliminin çoğalması. Tam tersi de kış saatine geçişte yaşanıyormuş.

Ama, olumlu etkileri de var tabii. Örneğin suç oranları ve enerji tüketimi oranları düşüyor. Örneğin sadece ABD’de günde 300 bin varil petrol tasarruf ediliyor.

Toplamda karlı mı zararlı mı çıktığımızı herkes kendisi hesaplasın.

Ama her halukarda, 26 Mart’ta bir saatlik uykudan feragat edenlere anımsatalım. Ekim ayının son pazar günü bunu geri alacağız.
Kaynak: Ntvmsnbc 4 Nisan 2006