Farklı tavrı ve müziğiyle dikkatleri üstüne çeken Hayko Cepkin, Çocuk filminin başrol oyuncuları arasında.

Çocuklar dinliyor mu sizi?
‘Trendshow’da çantası kadar bir çocuk ilkokul iki öğrencisi senin konserine gelmişti’ dediler. Çoğaldı çocuklar, fantastik bir kahraman olarak görüyor olabilirler. Filmde oynayan çocuklar da peşimdeydi. Ege mesela, kerata, çok tatlı.

Uykusu geliyormuş çekimde...

Uyuma da değil, sızıyor. Havada sallandığı aracın içinde uyudu. On beş dakika bekledik sonra kaldırdık, devam. Çocuk olup böyle olgun görmedim. Yeni jenerasyon çok bilmiş takılıyor ya onu sevmiyorum, çocuk biraz çocuk kalmalı, Ege hem çocuk hem de çok olgun.

Sinema sever misiniz? Fantastik film, çizgi film seyreder misiniz?
Çizgi film de severim, fantastik de. Deli gibi film seyrederim, özellikle turnede. Altı film üst üste kampanyamız var. Fantastikleri takip ederim; FRP tarzı, Harry Potter’lar, Yüzüklerin Efendisi... Şimdi daha çok psikolojik, örneğin David Lynch’in filmlerini izliyorum. Tarihi filmleri, kahramanlık filmleri de seviyorum; Conan falan. O dönemin savaşçısı olmak isterdim, iki ordunun birbirine kılıçlarla paldır küldür giriştiği dönem. Gerçek savaş, şimdiki oyun gibi, düğmelerle oynaşıyorlar. Belgesel severim, kanalların yeni sezon geldi de tekrarları seyretmekten kurtuldum. O derece yani. Doğa, seyahat, inşai, detektifler suçluları nasıl bulur, kadavra üzerinde hastalığın tespiti. Genel kültürüm oraya bağlı.

Filmi anlatır mısınız?
Bu filmde hırsızlık yapmaya zorlanan ve bunun içinden hayalleriyle sıyrılmaya çalışan çocuklar var. Hırsız bir çocuk başka yerde doğmuş olsaydı belki de bilim adamı olacaktı.

Siz kaderinizi değiştirebilmişsiniz.
Ben başaranlardanım ama garantim de yok.

Sadece o anlamda değil, büyüdüğünüz koşullarda rock yıldızı çıkmıyor.
Tabii, her pazar kiliseye giden, sabah sekiz akşam yedi işe giden, inançları tavan yapmış, evlenip çocuk yapmış, standart bir hayat kurmuş olabilirdim. İçim yetmedi onlara.

Filmin müziğine katkınız oldu mu?
Yok, sadece yetiştirebilirsem filmin son yazıları geçtiği zaman, filmin ana temalarını kullanıp bir parça yapacağım.

Daha önce Araf’ın müziğini yaptınız.
Arda Kural’ın Sahne’sinin müziğini de yaptım ama o gösterime girmedi. Film müziği en çok yapmak istediğim şey.

GÖZÜM ENGEL OLDU

Oyunculuğu sevdiniz mi?
İlk istediğim şey tiyatrocu olmaktı. Gözümden dolayı olamadım, mimik eksikliği olur diye almadılar. Hocalarım niye ısrar ediyorsun tiyatro diye, müziğe yeteneğin var, müzikalci ol derdi.

Rock Müzikalleri’nde beğenildiniz.
Evet, o müzikalle farklı bir seyirci kitlesine ulaşabildim.

Yani düşünebilirsiniz oyunculuğu...
Evet, o zaman almadılar ama kendi albümümden sonra teklifler geliyor.

Bir zamanlar fakir ama gururlu bir çocuk vardı durumu...
Türk filmi hesabı bir durum yaşadım yani... Tabii, içimden diyorum zaten öyle. Kendi kendime söz verdim tiyatroya zaman ayıracağım diye. Çünkü o dönemden sonra tiyatroya gittiğimde üzülüyordum, aynı şey opera için de geçerli.

Çalışmak istediğiniz yönetmen var mı?
Ondan ziyade projenin bana uygun olmasına dikkat ederim. Bir yükseliş döneminde zaten Türk sineması. Sadece hala imkansızlıkları var insanların. Şu anda görüşmelerimiz var zaten, uygun olanlarda rol alacağım. Oyunculuk, başka bir insanı canlandırmak keyifli. Arkasında duramayacağım bir projede yer almak istemem, o anlamda idealistim. Yıllardır uğraştığımız şeyler var. Neticede gotik ya da brutal öğeler barındırıp da bu kadar su yüzüne çıkmış bir grup yok.

Birçok metal konserinin biletleri yok satıyor ama müzik dergilerinde bile o gruplarla ilgili haber ya da röportaj göremiyoruz.
İnsanlara daha anlaşılır olanı sunup prim yapmaya çalışma mantığı.

Cici çocuklar tercih mi ediliyor?
Cici çocuk sistemi her zaman sevilen bir şeydir çünkü kafa yormaz. Aslında her zaman metale talep daha çoktur, konser salonlarını dolduran odur. Senden bahsedilmesi için eğlendirmen gerekiyor. Benim müziğim eğlendirmez insanları deşarj eder, yaşadığın şeyleri anlatırım, biliyorsun zaten ama başka biçimde karşılaşma imkanı buluyorsun.

Okan Bayülgen’in programında çok başarılıydınız ama, ‘bir kuple oku’ dedi, siz de brutal vokal yaptınız.
Okan zaten bu kültürü bilen bir adam. Yeni albümü çıkan herkese ‘Bir kuple oku’ diyor. Bana bunu okutamayacağını biliyordu zaten, tanışmış konuşmuştu daha önce. Benim ilkem şu, tavrını koyduğun sürece o tavrın karşılığını alırsın. Zaten Okan’ın istediği cevap da oydu.

Onur Ünlü: Çocuk insanın atasıdır

Filminiz neyi anlatıyor?
Bir tane çocuk var, kötü adamlar ona hırsızlık yaptırıyor, yani bir tür Charles Dickens öyküsü ama bunlar fantastik bir dünyada yaşanıyor.

Charles Dickens okur muydunuz?
Ben Jules Verne okurdum, aya gitmek varken kim okur İngilizleri?

Hayko’yu neden tercih ettiniz?
Projeyi konuşurken önerildi, enteresan olacağını düşündük ve düşündüğümüz gibi de oldu. Canlandırdığı karakter de fantastik hatta filmin en fantastik karakteri. Bir yandan da adam çocuk gibi duruyor. Adam ama çocuk, büyük ama bakışlar küçük gibi.

Polis’in yönetmeninin çektiği bir filme çocuklarını götürmekten çekinenler olur mu?
Afişine, oyuncularına bakarsınız, olmadı internet sitesine girersiniz ve dersiniz ki, Bu film bambaşka bir şey anlatıyor.’ ‘Çocuk insanın atasıdır’ denir. Sevgi, barış, bunları onlar da biliyor. Annemin çocuk yuvası var, orada da görmüştüm; çocuklara onlar çocukmuş gibi davrandığın zaman bütün mesele bitiyor. Bir başkasına rolünü nasıl anlatıyorsan ona da öyle anlatacaksın. Ama bir yandan da çocuklarla çalışmak. Mesela başrol oyuncusunun uykusu geliyor, ağlıyor.